Alfatokoferol asetat (Vitamin E) ; Doymamış yağ asitlerinin yükseltgenmesini
önleyerek hücre zarlarının dayanıklılığını artırır. Kas dejenerasyonunun ve
hepatik nekrozun önlenmesinde de önem taşır.Seksüel fizyolojide gonadotropin
üretimi, testis fonksiyonlarının düzenlenmesi ve fötusun gelişmesinde rol
almaktadır. Vitamin E, oral yolla verildikten sonra önce lenf dolaşımına,
sonra da kan dolaşımına girer ve lipoproteinlere bağlı halde taşınır.Tüm
dokulara dağılır. Karaciğer ve kalp dokusunda daha yoğun miktarlarda bulunur.
Kullanılmayan Vitamin E büyük oranda vücut yağ dokularında depolanır.
Uygulamadan sonra bir hafta içerisinde büyük çoğunluğu safra ile atılır.
Selenyum ; Hücre yapısında ve membranlarda koruyucu görevi olan glutatyon
peroksidaz enziminin yapısında bulunur. Selenyum eksikliği halinde bu koruma
ortadan kalkar ve öncelikle kas lifleri fonksiyonlarını kaybetmeye başlar.
Ağız yolu ile verilen Selenyum barsakların üst kısmından kolayca
emilir.Emildikten yaklaşık 2-4 saat sonra bütün vücuda dağılır.Yarı ömrü
yaklaşık 3 gün sürer. Başlıca proteinlere bağlanmış halde en fazla böbrek,
karaciğer, dalak ve daha düşük yoğunluklarda da beyin, kaslar ve
eritrositlerde birikir. Emilen Selenyum’un fazlası böbreklerle ve bir kısmı da
dışkı ve solunum havası ile atılır.
Bakır ; Organizmanın birçok enzimatik faaliyetinde koenzim olarak veya
aktivatör halinde rol alan bir iz elementtir. Kanın şekillenmesi, bağ doku
metabolizması, yeni doğanlarda miyelinin oluşması, kemik matrikslerinin
şekillenmesi, deri veya kıl renginin oluşmasına doğrudan etkilidir. Tüm
hücrelerde bulunan bakırlı proteinler (kupreinler) süperoksit dismutaz
etkinliği gösterir. Bu oksijenin zararlı etkilerine karşı dokuları korur.
Bakır ağızdan verildikten sonra sindirim kanalından çok sınırlı olarak
emilir;Dolaşıma geçen Bakır karaciğer tarafından tutulur ve bazı doku
proteinlerine bağlanır. Plazmada bulunan Bakır’ın çoğu seruloplazmin olarak
bilinen bir alfa-globulin oksidaz şeklindedir. Uygulamadan 4 saat sonra en
yüksek plazma seviyelerine çıkan Bakır ruminantlarda daha çok karaciğerde
yoğunlaşır. Bakır’ın yaklaşık %90’ı dışkı ile atılırken, geri kalanı da idrar
,süt ve deri yolu ile atılır.
Kobalt ; Siyanokobalamin molekülünün merkezi atomudur.Özellikle anemi ve sinir
sisteminin dengesi yönünden önem taşır.Alyuvar yapımında ve enzimatik
işlemlerde görev alan Kobalt hayvanların aşırı parazit invazyonlarından
korunmasında da etkilidir. Ağız yolu ile verildikten sonra sindirim
kanalından kolayca emilir. Vücutta başlıca karaciğer ve böbrekler olmak üzere,
bütün dokulara dağılır. Başlıca İdrar ve safra yolu ile atılır.
Çinko ; Normal hücre bölünmesinde, protein sentezinde ve genital
fonksiyonlarda enzimatik reaksiyonlara katılarak görev alır. Çinko desteği
hayvanlarda yaraların daha çabuk iyileşmesine ve bağışıklığın gelişmesine
katkı sağlamaktadır.Özellikle ayaklarda ve tırnaklarda görülen
bozuklukların azalmasında Çinko verilmesinin önemi vardır.Çinko ağızdan
verildikten sonra sindirim kanalından çok az emilir. Dolaşıma geçen Çinko tüm
vücuda dağılır. Özellikle karaciğer, böbrek korteksi, kas, kıl, erkek üreme
organları, tapedum lusidum ve pankreas salgısında yüksek yoğunluklarda
bulunur. Metabolize olan Çinko tuzları deri, tırnak, kıl, dışkı ve idrar yolu
ile atılır.
Trikalsiyum fosfat ; Sinirsel uyarının geçişi, kasların kasılması, hücre içi
haberleşmenin sağlanması, adenozin trifosfataz’ın etkinleştirilmesi, vücudun
tampon sistemlerinde ve kanın pıhtılaşmasında rol oynar. Ağız yolu ile
verildikten sonra sindirim sisteminin başlıca üst kısımlarından emilir.
Vücutta kalsiyum’un çok önemli bir kısmı (%99) kemik ve dişlerde bulunur.
Kalsiyum plazmada hücrelerdekine göre daha yüksek yoğunlukta bulunur.
Kalsiyum yaklaşık %90 idrarla ve bunun yanı sıra az bir kısım da dışkı ile
atılır. Çok küçük miktarlarda da ter, deri, kıl ve tırnaklar ile atılır.