Sülfadim-TR
İlaç Formu | Çözelti |
---|---|
Hayvanlar | At, Sığır |
İçerik | Trimetoprim, Sülfadimidin sodyum |
215,8 mg<br>(200 mg<br>Sülfadimidin baza eşdeğer) |
---|
40 mg |
20 mg (koruyucu) |
listesi için bölüm 6.1. e bakınız. |
Farmakoterapötik Grup: Sülfonamidler ve trimetoprim kombinasyonları, türevleri dahil (sülfadimidin ve trimetoprim)
ATC Vet Kodu: QJ01EW03
5.1. Farmakodinamik Özellikler
Sülfadimidin, sülfonamid grubu antibiyotiklerin bir üyesidir. Duyarlı bakterilerde folik asit biyosentezine müdahale ederek bakteriyostatik etki gösterir. Trimetoprim ise, dihidrofolik asidi tetrahidrofolik asite dönüştüren dihidrofolat redüktaz enzimini inhibe ederek bakteriyostatik etki gösterir. Kombinasyonun bakteriler üzerindeki etkisi ise (bakteri öldürücü) bakterisidaldir. Sülfadimidin ve trimetoprim kombinasyonundaki etkin maddelerin karışım oranı, 5 birim sülfadimidin ve 1 birim trimetoprim şeklindedir. Sülfadimidin ve trimetoprim kombinasyonunun etki mekanizması, duyarlı bakterilerin folik asit metabolizmasındaki birbirini takip eden iki enzimin aktivitesini engellemesine dayanmaktadır. Sinerjik etkili iki etkin maddenin kombinasyonu ile daha düşük dozlarda her bir etkin maddenin antibakteriyel etkisinden daha güçlü bir etki meydana gelir. İlaç kombinasyonunun etki spektrumu sülfonamidlerinkine karşılık gelir. Bu nedenle, çok sayıda gram-pozitif ve gram-negatif bakteriler (E. coli, Shigella türleri, Klebsiella türleri, Proteus vulgaris, Pasteurella türleri, Staphylococci, Actinomyces türleri, vb) ile çeşitli Eimeria türlerinin dahil olduğu koksidiyalara (E. tenella, E. necatrix, E. maxima, E. brunetti, E. acervulina vb.) karşı etkilidir.
Genelde sülfonamidlerde olduğu gibi, sülfadimidin/trimetoprim direncinin oluşma olasılığı vardır. Direnç, tek başına olana göre ilaç kombinasyonu için daha yavaş bir şekilde gelişir. Gram-negatif organizmalarda direnç genellikle plazmid aracılıdır. İki bileşenden birine karşı oluşan direnç, terapinin başarısı için önemli olan kombinasyonun sinerjik etkisinin ortadan kaldırılmasına neden olur. Bir sülfonamide karşı oluşan direnç, her zaman bütün sülfonamid grubunu etkiler.
Laboratuvar hayvanlarında sülfadimidin toksisitesi düşüktür. Trimetoprim için, sıçanlarda 100 mg/kg vücut ağırlığı ve üzeri dozlarda teratojenik etkiler gösterilmiştir.
5.2. Farmakokinetik Özellikler
Kombinasyonun her iki bileşeni de parenteral uygulamadan sonra hızla emilir; maksimum kan plazma düzeylerine yaklaşık 1 ila 6 saat arasında ulaşılır. Eliminasyon yarı ömürleri, sırasıyla sülfadimidin için yaklaşık 3 ila 16 saat ve trimetoprim için yaklaşık 0.5 ila 3.0 (yaklaşık 4) saat aralığındadır. Sülfadimidin ve trimetoprim tüm dokularda dağılır, ancak trimetoprimin dağılım hacmi sülfadimidinin dağılım hacminden daha yüksektir.
Değişmemiş halde ve metabolize edilmiş sülfadimidinin atılımı böbrek yoluyla gerçekleşir, burada özellikle asidik idrar (karnivorlarda) durumunda çözünürlük sınırı aşılarak bir kristal çökelmesi meydana gelebilir. Trimetoprim, kısmi metabolizma sonrası (çoğunlukla N-oksidasyon yoluyla) idrar ve dışkıyla atılır.
Sığırlar ve atlarda aşağıdaki, sülfadimidin ve trimetoprime duyarlı patojenlerin neden olduğu bulaşıcı hastalıklarda enfeksiyonun erken evrelerinin tedavisinde kullanılır:
Solunum sisteminin primer ve sekonder enfeksiyonları, sindirim sistemi enfeksiyonları, ürogenital sistem enfeksiyonları ile deri ve tırnak enfeksiyonları.
Veteriner Hekim tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde Sülfadim-TR enjeksiyonluk çözelti hedef türler sığır ve atlarda kas içi (im) ve yavaş damar içi (iv) yolla uygulanır.
Doğru doz uygulanmasını sağlamak ve düşük dozlardan kaçınmak için, vücut ağırlığı mümkün olduğunca doğru bir şekilde belirlenmelidir.
Farmakolojik dozu; 16-24 mg sülfadimidin sodyum + trimetoprim/kg canlı ağırlık/gün şeklindedir. Pratik olarak; her 10-15 kg canlı ağırlık (ca) için 1 ml dozda uygulanır.
Türler | Canlı ağırlık<br>(kg) | Uygulama dozu<br>(15 kg<br>ca<br>için 1 ml)<br>(16 mg/kg<br>farmakolojik doz<br>eşdeğeri) | Uygulama dozu<br>(10 kg ca için 1 ml)<br>(24 mg/kg<br>farmakolojik doz<br>eşdeğeri) | Uygulama yolu |
---|---|---|---|---|
At | 450-600 | 30-40 ml | 45-60 ml | Damar içi (i.v.) |
Midilli | 150-300 | 10-20 ml | 15-30 ml | Damar içi (i.v.) |
Tay | 50-150 | 3,3-10 ml | 5-15 ml | Damar içi (i.v.) |
Sığır | 450-600 | 30-40 ml | 45-60 ml | Kas içi (i.m.), Damar içi<br>(i.v.) |
Düve | 150-300 | 10-20 ml | 15-30 ml | Kas içi (i.m.), Damar içi<br>(i.v.) |
Buzağı | 50-150 | 3,3-10 ml | 5-15 ml | Kas içi (i.m.), Damar içi<br>(i.v.) |
Verilen dozlar sadece patojenler her iki bileşene de hassas ise geçerlidir.
Damar içi enjeksiyon yavaş uygulanmalıdır.
Bileşiğin doku uyarıcı özelliği nedeniyle, büyük hacimli enjeksiyonlar bölünerek farklı bölgelere uygulanmalıdır. Bir enjeksiyon bölgesine 20 ml'den fazla uygulama yapılmamalıdır.
Tedavi süresi genellikle 3-5 gündür. Semptomlar düzeldikten sonra en az 2 gün daha uygulamaya devam edilmelidir. 3 günlük tedaviden sonra hastalığın seyrinde önemli bir gelişme olmaması durumunda, tanı gözden geçirilmelidir ve gerekirse, tedavide bir değişiklik yapılmalıdır.
Damar içi olarak verildiğinde, atlarda hayati tehlike oluşturan şok reaksiyonları meydana gelebilir. Bu nedenle, atlarda bu tip uygulama sadece hayati bir endikasyon halinde yapılmalıdır. Önce, az miktarda bir ön enjeksiyonu takiben hasta gözlemlenir ve sonrasında doz tablosuna uygun şekilde belirlenen dozlarda yavaş damar içi bir enjeksiyon halinde gerçekleştirilmelidir. Enjeksiyonluk çözelti vücut ısısına yakın olmalıdır. İntoleransın ilk belirtisinde, enjeksiyon durdurulmalı ve gerekirse şok tedavisi başlatılmalıdır.
Alerjik reaksiyonlar, kan hastalıkları, böbrek ve karaciğer hasarı meydana gelebilir.
Enjeksiyon alanında, uygulamadan sonra nekroza yakın irritasyon semptomları oluşabilir.
Nadiren, damar içi uygulamadan sonra, sığırlarda kısa süreli sistemik reaksiyonlar (dispne, eksitasyon) meydana gelebilir.
Atlarda, damar içi enjeksiyon sonrası hayati tehlike yaratan anafilaktik şok reaksiyonları görülebilir. Nadir vakalarda anestezi ya da sedasyon uygulanmış atlarda, ölümle sonuçlanan ya da ölümsüz şiddetli anomaliler aynı tip uygulamada belirtilmiştir.
Özellikle, sülfonamidlerle uzun süreli tedavi bazen kristal presipitasyon (çökelme) gösteren semptomlara (hematüri, kristalüri, renal kolik, kompulsif idrara çıkma) yol açabilir. Kristalografik semptomlar (hematüri, kristalüri, renal kolik, kompulsif idrara çıkma) durumunda sülfonamidlerle yapılan tedavi hemen kesilmelidir ve örn. sodyum bikarbonat ilave edilmiş sıvı ile desteklenmelidir. Alerjik reaksiyonlar meydana gelirse ilaç derhal kesilmeli ve semptomatik olarak tedavi edilmelidir. Anafilaktik şok reaksiyonlarında epinefrin (adrenalin) ve glukokortikoidler iv olarak; alerjik cilt reaksiyonlarında ise antihistaminikler ve/veya glukokortikoidler kullanılabilir.
İstenmeyen etkilerin sıklığı aşağıdaki gibi tanımlanmıştır:
- çok yaygın (uygulama yapılan 10 hayvan içinde 1'den fazlasında yan etki görülmesi)
- yaygın (uygulama yapılan 100 hayvanda 1'den fazla fakat 10'dan az hayvanda)
- seyrek (uygulama yapılan 1000 hayvanda 1'den fazla fakat 10'dan az hayvanda)
- nadir (uygulama yapılan 10,000 hayvanda 1'den fazla fakat 10'dan az hayvanda)
- çok nadir (vaka raporları da dahil olmak üzere, uygulama yapılan 10.000 hayvanda 1 hayvandan az).
Olası uyumsuzluklar nedeniyle bir şırınga içinde diğer ilaçlarla karıştırmaktan kaçınılmalıdır. Paraaminobenzoik asit esterleri (prokain, tetrakain) grubundan lokal anestezikler, sülfadimidinin etkisini lokal olarak nötralize edebilir.
Yüksek miktarlarda sülfonamid emilimi sonrasında; ataktik hareketler, kas seğirmesi ve konvülziyonlar ile birlikte koma ve karaciğer hasarı görülür. Nörotropik etkilerin semptomatik tedavisi, merkezi olarak sedatif (sakinleştirici) maddelerin (örneğin barbitüratlar) uygulanmasıyla gerçekleştirilir.
Agranülositoz, hemolitik anemi ve avitaminoz-K uzun süreli uygulamadan kaynaklanabilir. İdrar pH değeri düşük olduğunda kristalüri oluşabilir. Böbrek idrar akışının azaldığı hastalıklarda, iştahsızlık, hematüri, kristalüri, renal kolik ve kompulsif ürinasyon oluşumu ile sülfonamidlerin renal tübüller içinde kristalleşmesi muhtemeldir. Bu semptomlar ortaya çıkarsa, tedavi durdurulmalı ve gerekirse, sodyum bikarbonat eklenmiş yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır.
İlaç kalıntı arınma süresi (i.k.a.s): Tedavi süresince ve son ilaç uygulamasından sonra eti için yetiştirilen sığırlar 12 gün geçmeden kesime gönderilmemelidir. Tedavi süresince ve son ilaç uygulamasından sonra 5 gün (10 sağım) süre ile elde edilen süt tüketime sunulmamalıdır.
Asidüri durumunda kullanılmamalıdır.
Sülfonamidler veya trimetoprim için aşırı duyarlılık durumunda kullanılmamalıdır.
Sülfonamidlere veya trimetoprimlere karşı direnç durumunda kullanılmamalıdır.
Ciddi karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarında kullanılmamalıdır.
Hematopoetik sistem hasarlı ise kullanılmamalıdır.
Düşük sıvı alımı veya sıvı kaybı ile ilişkili hastalıklarda kullanılmamalıdır.
Merkezi sinir sistemine etki eden maddelerle (örn. anestezikler, nöroleptikler) eş zamanlı olarak veya öncesinde intravenöz olarak uygulanmamalıdır.
Bakterisidal antibiyotiklerle birlikte uygulamamalıdır.
Kristaluri nedeniyle böbreklere zararı önlemek için, tedavi süresince yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır. Gerekli hallerde, idrar alkalize edilebilir.
Hassasiyet riski nedeniyle uygulayıcılar ilacın deri veya mukoza ile doğrudan temasından kaçınmalıdır. Deri ve göze teması durumunda, cilt ve gözler derhal temiz suyla yıkanmalıdır. Sülfonamidlere karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen kişiler ürünü kullanmamalıdır. Ürün ile temas sonrası aşırı duyarlılık reaksiyonu durumunda (örn. eritem), tıbbi yardım alınmalıdır ve ürünün prospektüs veya etiketi ile doktora başvurulmalıdır. Şiddetli hipersensitivite reaksiyonları (yüz şişmesi, gözlerin şişmesi veya dudakların şişmesi gibi) durumunda derhal tıbbi yardım alınmalıdır ve ürünün prospektüsü ile doktora başvurulmalıdır. Uygulama esnasında koruyucu giysi ve eldiven kullanılmalıdır. İlacın uygulanması sırasında herhangi bir şey yenilip içilmemeli veya sigara kullanılmamalıdır. Uygulamadan sonra eller yıkanmalıdır.
6.1. Yardımcı Maddeler Listesi Benzil alkol N-metil-2-pirolidon Enjeksiyonluk su
6.2. Geçimsizlikler Kloramfenikol, p-aminobenzoik asit türevleri ile geçimsizdir.
6.3. Raf Ömrü Önerilen raf ömrü: İmal tarihinden itibaren 24 ay
Önerilen raf ömrü (ilk açıldıktan sonra): 28 gün
6.4. Muhafaza Şartları Orijinal ambalajında, 25°C'nin altında buzdolabına konulmadan ve dondurulmadan muhafaza edilmelidir. İlk kullanımı takiben tıpanın 20 defadan fazla delinmemesi önerilir.
6.5. Birincil Ambalajın Niteliği ve Kompozisyonu Bitmiş ürün; gri bromobütil tıpa ve pembe flip-off kapakla kapatılmış 100 ml'lik Tip 2 amber renkli cam şişede karton kutu içinde sunulmuştur.
6.6. Kullanılmış veya Arta Kalan Ürünün İmhasına İlişkin Özel Önlemler
Kullanılmayan veteriner tıbbi ürün veya bu ürünün kullanımıyla ortaya çıkan atık maddeler yasalara göre tıbbi atık olarak imha edilmelidir. Her türlü atık/artık materyal, atık su veya drenaj sistemlerine atılmamalıdır.
Ekomed İlaç Loj. ve Turizm San Tic. A. Ş. Şerifali Mah. Turcan Cad. Münevver Sok. No:10 Kat:3 Ümraniye/İstanbul
029/0006 9. PAZARLAMA İZNİ TARİHİ, GÜNCELLEME VE YENİLEME TARİHİ 27.01.2020 10. SON DÜZENLEME TARİHİ 27.01.2020